KUŞADASI BİR GÖKDELENLER KENTİ HALİNE GELMEMELİ!
Bilindiği gibi, Kuşadası Aslanburnu Koyu’ndaki Kuşadası Tatil Köyü 28 Temmuz 2005 tarihinde Türkiye Özelleştirme İdaresi’nce bir ortak grişim grubuna devredilmiştir.
İhaleyi alan bu şirketlere ait Kuşadası Turizm A.Ş., Kuşadası Tatil Köyü’nün bulunduğu 326 hektarlık arazi üzerinde 30’ar ve 15’er katlı yüksek binaları ve var olan villa tipi yapılara ek olarak ta yüzlerce yeni villayı içeren bir ‘Turizm Kompleksi Projesi’ni hayata geçirme kararını kamuoyuna açıklamıştır. Uzmanların tespitlerine göre bu projede inşaat yoğunluğu mevcut 0.20’den 1,20 ye çıkmaktadır.
Kuşadası, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen en değerli arkeolojik hazinesi olan Efes Antik Kenti’nin giriş kapısıdır. Çevresini amansızca saran II. Konutlara rağmen bu ilimize ilgi hala devam ediyor ise bunda bu hazinenin çekim gücünün payı büyüktür.
Kuşadası gibi Ege’nin incisi bir tatil ve turizm merkezi’nde turizm maksatlı da olsa bu tip yüksek ve yoğun yapılaşmalara Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) olarak karşıyız. 2. Konutlarla aşırı bir yapılaşmanın zaten yaşandığı Kuşadası’nda bu tip yanlış uygulamaların şimdi de bir gökdelenleşme furyasına yol açacağı inancındayız.
Doğal ve kültürel cazibelere sahip ve ekonomisi ağırlıklı olarak arkeoloji ve sahil turizmine dayalı olan Kuşadası, bölgeye ve ilçeye gelen ziyaretçilerde bu imaja uygun izlenimler bırakacak bir görünüme sahip olmalıdır. Efes Antik Kenti gibi binlerce yıllık tarihi yerleşimleri ve Türkiye’nin otantik kütürünü görmek üzere Kuşadası’na gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler üzerinde bu tarz yapılaşmalar çok olumsuz bir etki yapacaktır.
Projenin inşaat yoğunluğu Kuşadası’nın eşsiz doğasına zarar verecek düzeydedir. İlçedeki bu tip yapılaşma, hem var olan, hem de müstakbel yatırımcılar açısından rekabet ve maliyet kaygılarıyla taklit edilmek durumunda kalınacak ve Kuşadası geri dönülemez bir çevresel felaketle (betonlaşma) karşı karşıya kalabilecektir.
Girişimciler haklı olarak en fazla rantı sağlayacağı yapılaşmayı yasaların elverdiği ölçüde tercih ederler. İlgili kamu otoriteleri düzenleyici ve denetleyici görevlerini yerine getirirlerse. yatırımcılar bölge için belirlenen strateji doğrultusunda hazırlanan, master planlar, imar planları, ÇED raporları vb. dahilinde yatırımlarını geliştirirler. Diğer girişimciler de aynı sınırlara riayet etmek durumunda olduğundan haksız rekabet de söz konusu olmaz ve imar gelişimi o bölgenin tümünde sürdürülebilir hedeflere uygun olarak gerçekleşir.
Dolayısıyla kamu otoriteleri düzenleyici ve denetleyici rollerini bölgesel sürdürülebilir ekonomik kalkınma doğrultusunda tam olarak ifa ettiklerinde Kuşadası’nda ve diğer bölgelerimizde bu tip projelerin hiç bir zaman ortaya çıkmayacağına inanıyoruz.
Bu bakımdan ilgili Kamu otoritelerimizin Kuşadası’nın en önemli geçim kaynağı olan turizmin önünü tıkayıcı ve turizmin temel dayanaklarından olan çevreyi tahrip edici bu tip yapılaşmaları düzenleyici ve denetleyici rolü ile engellemesini arzuluyor ve bekliyoruz.
Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ
(TÜRSAB)
Başaran ULUSOY
Başkan